Ads 468x60px

İstatistik


İSTATİSTİĞİN TARİHÇESİ 

 

   İstatistik başlangıçta teknik bir disiplin olarak ele alınırken günümüzde bir bilim dalı olarak kendini kabul ettirmiş, ulusal ve uluslararası boyutta gelişmelerin temelini oluşturmuştur. Bilgi çağı olarak adlandırılan gelişmeler istatistiği evrensel bir konuşma dili konumuna getirmiştir.

   Günümüzde ulusal ve uluslararası sosyal ve ekonomik gelişme hedeflerinin belirlenmesi ve bu hedeflerin başarısı güncel, güvenilir istatistiklerle sağlanmaktadır. Doğru bilgi, doğru yorum ve doğru karar sürecinde araştırmacılar, politikacılar, karar alıcılar ve tüm bireyler çalışmalarında istatistiki bilgileri etkin olarak kullanmaktadırlar.

   İlk çağda bile insanlar bazı toplu olayları belirleme ihtiyacı duymuşlardır. Devletlerin kurulması ile birlikte insanlar sınır belirleme, vergi toplama, toprak dağılımına yönelik amaçlarla kayıt tutmaya başlamışlardır. Büyük bir coğrafyada, farklı ırklar, diller, dinler ve kültürler üzerindeki hakimiyetin devam ettirilmesinin koşullarından birisi şüphesiz kayıt sistemlerinin iyi olmasından kaynaklanmıştır.

CUMHURİYET ÖNCESİ 

 

   Orta Asya'da büyük uygarlıklar kuran Türk toplumları tarafından, Hindistan, Çin ve İran'da  bilgiye önem verilmiş, İlhanlılar ve Selçuklular döneminde nüfus sayımı çalışmaları yapılmıştır. Osmanlı yönetimince, kuruluş döneminden itibaren geliştirilen idari gelenekler arasında "kayıt sistemleri" de önemsenmiştir. Devlet organları içerisinde yer alan kurumlar tarafından idari ve mali fonksiyonlar yerine getirilirken; ayrıntılı, düzenli, sistematik yapıda belge ve defterlerle derlenmiştir. Ancak bu bilgiler istatistik değerlendirme amaçlı olmayıp, devletin idari ve mali fonksiyonlarının birer yan ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Günümüzde bu bilgileri istatistik amaçlı olarak değerlendirebilmek için yoğun çalışmaların yapılması gerekmektedir.

    Tarım ve araziye ait bilgi toplamak amacıyla 1326-1360 ve 1360-1389 yılları arasında toprak ve nüfus sayımları yapılmıştır. 1389 yılında kurulan "Defterhaneler"e ait kayıtlar kısmen de olsa istatistik ihtiva etmektedir. Kanuni Sultan Süleyman genel bir sayım yapılması için çalışmalar başlatmış, bu sayımın her yüzyılda bir tekrarlanmasına ilişkin maddenin Kanunname'de yer almasını sağlamıştır.

    Osmanlı yönetiminin modern istatistiki bilgi ve yöntemlerden yararlanma çabaları 19. yüzyılda reform süreci ile başlamıştır. 1830 tarihli nüfus sayımı bunun ilk örneğidir. Tanzimat reformları sonucu merkeziyetçi yapıyı geliştiren Osmanlı yönetimi; eğitim, sağlık, haberleşme, ulaşım vb. alanlarda sorumluluklarını artırmış, dolayısıyla toplum hakkında daha sağlıklı ölçülebilir nitelikte bilgilere ihtiyaç duymuştur.

    19. Yüzyılın ilk yıllarından itibaren, merkezi sisteme dayalı olarak, merkez ve taşrada istatistik büroları açılmış, çalışmaları takip ve kontrol etmek üzere merkezi bir organ kurulmuştur. 1891'de yürürlüğe giren "Bab-ı Ali İstatistik Encümeni Nizamnamesi" uyarınca Bab-ı Ali'de kurulan Merkezi İstatistik Encümeni ile istatistik hizmetleri kanuni bir esasa bağlanmıştır. 1918 yılında çıkarılan yeni bir kanunla istatistik faaliyetleri Sadaret'e bağlı İstatistik Müdüriyeti Umumiyesi bünyesinde toplanmış, uygulaması bir yıl devam ettikten sonra yürürlükten kaldırılmıştır. Önceki sistem Cumhuriyet dönemine kadar devam etmiştir.


CUMHURİYET DÖNEMİ

1926 - 2005
Yıl
Açıklama


1926
"Merkezi İstatistik Dairesi" kurulmuştur.

1930
1554 Sayılı Kanun ile "İstatistik Umum Müdürlüğü" adını almıştır.

1933
2203 Sayılı Kanun ile "İstatistik Umum Müdürlüğü"; görevlerini Umum Müdürü, Müşavirlik, Muavinlik ve 10 Şube ile sürdürmüştür.

1939
3656 Sayılı Kanun ile "Taşra Mıntıka Teşkilatı" ve "Fiyat İstatistikleri Müdürlüğü"nün teşkilata dahil edilmesi karara bağlanmıştır.

1945
Kurumun adı "İstatistik Genel Müdürlüğü" olarak değiştirilmiştir.

1950
5629 Sayılı Kanun ile 3656 ve 4644 Sayılı Kanunlardaki bazı kadrolar kaldırılarak yeni kadrolar ve yeni faaliyetlerin başlaması öngörülmüş, "Tetkik ve Araştırma Dairesi" kurulmuştur.

1952
"İstatistik Umum Müdürlüğü" adını tekrar almıştır.

1955
6534 Sayılı Kanun ile Genel Nüfus, Genel Tarım ve Genel İşyeri Sayımlarının hangi yıllarda yapılacağına dair hükümler getirilmiştir.

1960
"İstatistik Genel Müdürlüğü" olarak kurum adı tekrar değiştirilmiştir.

1962
Devlet Planlama Teşkilatının kurulması kararı ile birlikte 53 Sayılı Kanunla kurumda, "Devlet İstatistik Enstitüsü" adı altında yeni bir organizasyon kurulmuştur.

1984
219 Sayılı "DİE Başkanlığı'nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname" ile teşkilat yeniden yapılandırılmıştır.

1989-90
357, 367 ve 403 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler ile değişiklikler yapılarak yeni düzenlemeler yapılmıştır.

2005
5429 Sayılı Türkiye İstatistik Kanunu ile "Türkiye İstatistik Kurumu" kurulmuştur. Türkiye İstatistik Kurumu; İstatistik Konseyi ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı'ndan oluşmuştur.

                                                                                                                          




İstatistikçi Kimdir?


   
Toplumsal, ekonomik, kültürel, bilimsel olgu ve olaylarla ilgili bilgileri derleyen, derlemiş olduğu bilgileri istatistik tekniklerini kullanarak yorumlayan ve sayısal olarak ifade eden, karar vericiye öneriler sunan kişidir.

Görevler

 
   
Hangi alanda ve hangi konuda bilgi toplayacağını belirleyerek konuyla ilgili plan yapar. İstenen bilgiyi almayı sağlayacak soru listesi (anket) hazırlar. Soru listesinin uygulanacağı grubun niteliklerini ve sayısını belirler, uygulayacak kişileri eğitir. Toplanan bilgilerin uygun yöntemlerle bilgisayara yüklenmesini sağlar. Bilgileri sınıflandırır, aralarındaki ilişkiyi belirler. Küçük bir gruptan elde edilen bilgilerin daha geniş gruplarda ne derece geçerli olduğu konusunda tahminlerde bulunur, testler yapar. Bilgileri tablolara işler, etkili bir biçimde sunumu için grafikler hazırlar. Değişik bilgi toplama yöntemleri önerir ve geliştirir.

Kullanılan alet ve malzemeler


  
Bilgisayar, istatistiksel paket programları,  Hesap makinesi,  İstatistik tablo ve cetveller.
 
Mesleğin Gerektirdiği Özellikler
 
   
İstatistikçi olmak isteyenlerin; Üst düzeyde akademik yeteneğe, Matematiksel kavramlarla düşünebilme ve problem çözebilme, soyut düşünme yeteneğine sahip,  Derinliğine araştırmaya meraklı, Dikkatli, sabırlı, Ayrıntılarla uğraşmaktan sıkılmayan kimseler olmaları gerekir.
 
Çalışma Ortamı ve Koşulları
 
   
İstatistikçiler genellikle büroda bilgisayar başında çalışırlar. Bilgi toplama aşamasında zaman zaman alan çalışması yaparlar. Çalışma saatleri düzenlidir, ancak işin niteliği ve koşullarına göre değişkenlik gösterebilir. Çalışırken birinci derecede verilerle, özel anlamı olan sayı ve sembollerle uğraşırlar.

Türkiye'de İstatistik Bölümü Mezunları İçin İş Alanları

   Türkiye'deki istatistikçilerin iş alanları anlatmaya başlamadan önce kamu ve özel alan olmak üzere ikiye bölelim. Kamu alanı ile başlayalım:

TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) : KPSS'de ilgili puan türünden 90 civarı not aldığınızda uzman yardımcısı olarak işe başlıyosunuz tabi mülakatıda geçmeniz gerekiyor. TÜİK geçtiğimiz iki yıl boyunca 100 kişiye yakın personel aldı ve bunların %20'si İstatistik bölümü mezunuydu.
HAZİNE : Hazinedeki durumda TÜİK den pek farklı gözükmüyor. Adaydan istenen çok yüksek bir KPSS puanı ve mülakat. Hazine öülakatlarında %80 alan, %20 iktisat soruları sorulmakta.
DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) : DPT'de aşağı yukarı diğer kurumlarda olduğu gibi bir uygulama söz konusu. Yüksek bir KPSS puanı ve mülakat.
İstatistik bölümü mezunları bu bahsettiğim Devlet kurumlarına A sınıfı kadro olarak yerleştiriliyor ve ortalama 2250 TL maaşla başlıyor. Özel alanda ise,

   Akademisyen, Sistem Analisti, Bilgisayar Programcısı, Veri Analisti, Kalite Kontrol Uzmanı, Pazarlama ve Satış Uzmanı, Banka Müfettişi, Bankalarda ve Sigorta Şirketlerinde Uzman, Üretim, Finansman ve Muhasebe personeli olarak görev yapabilmektedirler. 

                                                                                                                          

Kaynak: www.tuik.gov.tr
                   www.gencistatistik.com
Önceki Kayıtlar