Atomisite varsayımı: Alıcı ve satıcı sayısı hiç birinin tek başına piyasayı etkileyemeyeceği kadar çok olması.
Büyümenin Avantajları: Büyüyen firma bölünmez faktörlerden daha iyi yararlanır, Firma büyüdükçe uzmanlaşmaya daha çok önem verebilecektir, Büyüyen firma üretim için gerekli girdileri daha ucuza satın alabilecektir.
Deflasyon: Mal ve hizmetlerin fiyatlarını temsil eden fiyatlar genel seviyesindeki düzenli ve sürekli azalma veya düşüş ise deflasyon olarak adlandırılır. Örneğin, Japonya son 7 yıldır deflasyon sorunu yaşamaktadır. Bir ulusal ekonominin enflasyon veya deflasyon tehdidinde olup olmadığı, oluşturulan fiyat indeksleri ile hesap edilir. Türkiye'de bu hesaplama, Tüketici Fiyatları İndeksi TÜFE ve Toptan Eşya Fiyatları İndeksi TEFE kullanılarak hesap edilmektedir.
Değer: Kullandığımız mal ve hizmetlere verilen sübjektif değer . parasal değer=fiyat*miktar, Mal ve hizmetlere verilen öneme "değer" denir. Birey ve/veya toplum, bir mal veya hizmetin değerini, o mal ve hizmetin sağladığı fayda, o mal veya hizmetin yeryüzünde bol veya kıt olması ve o mal ve hizmetin kalitesine bağlı olarak tayin eder. Eğer, bir malın değeri salt sağladığı fayda ile ölçülebiliyor olsa idi, suyun elmastan daha değerli olması gerekirdi. Ancak, insanoğlu bir malın değerini belirlerken, bir mal ve hizmete tüketiciler ne kadar sınırlı ölçüde ulaşabiliyor ise, o ölçüde değer vermektedir. Yani, insanoğlunun bencil olması, sınırlı sayıda mal veya hizmete daha yüksek bir değer biçilmesine neden oluşturmaktadır. Dolayısı ile malın sağladığı fayda, malın bol veya kıt olması ve malın kalitesi, yani üç farklı unsurun birleşimi malın değerinin belirlenmesini sağlamaktadır.
Denge Fiyatı: bir malın fiyatı, arz ve talebin birbirine eşit olduğu yerde oluşur. Arz ve talep şedüllerinden biri değişmediği sürece bu fiyat geçerliliğini korur. Bu nedenle bu fiyata denge fiyatı diyoruz.
Devalüasyon: Bir ülkenin para biriminin ulusal sınırlar içerisinde enflasyon nedeniyle değer yitirmesi sonucu, ülkenin para biriminin değerinin yabancı paralar karşısında değerinin ayarlanması ve bu nedenle ülkenin yerel para birimi cinsinden döviz kurlarının değer kazanması sürecine devalüasyon denir.
Diğer şartlar sabittir varsayımı: Bir iktisadi olguyu etkileyen çok sayıda faktörden sadece bir tanesinin değiştiği, diğer faktörlerin ise değişmediği varsayımı.
Devlet: Ekonomide gerekli düzenlemeleri yapan, piyasalara üretici ve tüketici olarak katılabilen ve de vergi toplama ayrıcalığına sahip oluşum.
Durgunluk, Resesyon, Depresyon: Eğer, bir ulusal ekonomide ekonomik büyüme yavaşlıyor ise bu durum durgunluk (stagnation) olarak tanımlanır. Kabul edilebilir ölçüde kısa bir zaman dilimi için (6 ay ile 1 yıl arası) ekonomik büyümede bir gerileme yaşanır ise bu durum resesyon olarak tanımlanmaktadır. Ancak, eğer ekonomik büyümede gözlemlenen gerileme şiddetli ve derin ise ve uzun bir zaman dilimini kapsıyor ise, bu tür bir gerilemeyi depresyon olarak tanımlıyoruz. Örneğin, 1929 Buhranı gibi.
Düşük mallar: (patates,ekmek..) Bazı malların fiyatı yükselirse talebi hiç azalmayabilir (nişan yüzüğü ,hayati önem taşıyan ilaçlar..) Bazı malların fiyatı yükseldiğinde talepleri artar (marka mallar) Zemberek etkisi belli bir yaşam düzeyine ulaşan kimse, geliri düştüğünde tüketimini çok zor azaltabilir.
Ekonomik Analiz: Gerçeklerden ilkeler veya teoriler türetme işlemidir.
Ekonomik Etkinlik: Üretim faktörlerinin kullanılmasıdır.
Ekonomik etkinliğin özelliği: Ekonomik etkinlik mal ve hizmet elde etmeye yöneliktir,emek ve zamanı gerekli kılar,bir seçişe dayanır,ölçülü ve hesaplı yani rasyonel kabul edilir.
Ekonomik Sorular: Üç Temel Sorun
1- Hangi mallar ne miktarlarda üretilmelidir?
2- Bu mallar hangi yöntemlerle üretilmelidir?
3- Bu mallar kimin için üretilmelidir?
Enflasyon: Bir ulusal ekonomide, fiyatlar genel seviyesinin veya düzeyinin düzenli ve sürekli olarak artması veya yükselmesi sürecine enflasyon denir. Enflasyon, Latince Inflatio; yani şişkinlik kelimesinden türetilerek oluşturulmuş bir kavramdır
Esneklik: Herhangi bir bağımlı değişkenin bağımsız değişkendeki değişimine olan duyarlılığını ölçen birime elastikiyet denir.
Esnekliği etkileyen öğeler(talebi): 1-ikame mal varlığı, 2-malın gereksinimi karşılama özelliği, 3-malın fiyatının gelirdeki payı, 4- zaman, 5-malın kullanım alanları.
Eş ürün eğrileri: Birbirini kesmezler, Eğimi negatiftir, Orjine dış bükeydir
Fayda: Mal veya hizmetlerin her hangi bir ihtiyacı giderebilme yeteneği veya derecesidir. Tüketici herhangi bir malı kullandığında bundan bir tatmin elde eder. Tüketicinin elde ettiği bu tatmine "fayda" diyoruz. Örneğin, vücudumuzun temel ihtiyaçlarını karşılama özelliğine sahip olan su faydalıdır. Fayda bir başka açıdan, herhangi bir mal ve hizmetin, taşıdığı özelliklere bağlı olarak, her hangi bir ihtiyacı giderebilme yeteneği ise, her tüketicinin aynı maldan elde ettiği fayda farklılık gösterebilir.
Firmalar: Üretici kaynakları kullanan ve ne üretileceğini kararlaştıran şahıs şirketinden devlete kadar bütün üretici birimlerdir.
Fiyat Farklılaştırması: Düşük fiyat ödeyebilen tüketicilerle, yüksek gelir grubundaki tüketicilerin talepleri fiyat farklılaştırması yoluyla karşılanır.
Fiyat Teorisi: Fiyat herhangi bir malın mübadele veya değiş tokuş değeridir. Uygarlık tarihi boyunca insanoğlu malların ve hizmetlerin değerlerinin kökenlerini ve değerlerinin birbirlerinden farklı oluşlarının nedenlerini merak etmişlerdir. Fiyat teorisi de, mal ve hizmet fiyatlarının nasıl oluştuğunun analiz edilmesidir.
Gelir etkisi: Diğer tüm değişkenler sabit iken, bir malın fiyatı arttığı zaman, gelir sabit olduğu için, satın alma gücü azalır.
Gelir: Bir ekonominin zaman içinde belli bir dönemde gelen değerler toplamı.
Gereksinme: Elde edildiğinde mutluluk, elde edilmediğinde mutsuzluluk veren psikolojik duygular bütünüdür.
Girişim ve çalışma özgürlüğü: Kişilerin dilediği gibi ticari faaliyetlerde bulunması.
Hane halkı: Aynı çatı altında yaşayan ve ortak finanssal kararlar alan tüm insanlardır.
Hizmet: İhtiyaçları tatmin etmesine karşın maddi özelliği olmayan şeylerdir
-Kişisel Hizmet: Berber, dişçi, hizmetçi,
-Ticari Hizmet: Üretim organizasyonu oluşturan birimlerin sundukları hizmettir. Ulaşım, bankacılık, ticaret.
Hipotez: İki değişkenin birbiriyle nasıl ilişkili olduğunu belirleyen koşullu önermedir.
Örnek: Bir malın fiyatı arttığında satın alınmak istenen miktarı azalır hipotezi.
İhtiyaç: İhtiyaç, karşılanmadığı zaman acı ve üzüntü, karşılandığında ise mutluluk (haz) veren bir duygudur. İnsanın hayatta kalabilmesi için mutlaka karşılanması gereken ihtiyaçlara (soluma, gıda, giyinme, barınma, savunma vb.) "hayati"; "biyolojik" veya zorunlu ihtiyaçlar, bu kapsama girmeyenlere ise kültürel ve sosyal ihtiyaçlar adı verilir. Bu süreç,
İhtiyaçlar Hiyerarşisi veya İhtiyaçlar Piramidi ile açıklanmaya çalışılmıştır. Piramidin tabanında, zorunlu, piramidin orta bölümünde kültürel ve piramidin tepesinde sosyal ihtiyaçlar yer almaktadır.
İkame mal: Birbirinin yerine kullanılabilen mallar, (zeytin yağı, ayçiçek yağı)
İktisat: Bireyler ve toplumların sahip oldukları sınırlı kaynakları, sınırsız olan ihtiyaçlarını karşılamak için nasıl dağıttıklarının incelenmesidir.
1- İktisat bir sosyal bilimdir,
2- İktisat analitiktir,
3- İktisat, insan davranışının sadece iktisadi yönünü seçip inceler,
4- İktisat, malların tüketimi ile olduğu kadar üretimi ve dağıtımıyla da ilgilenir.
-Betimleyici İktisat: Belirli bir ekonomik sorunla ilgili tüm gerçeklerin araştırılıp toplanmasıdır.
İktisat politikası: Belirli ekonomik sorunların çözümüne veya bu sorunların ortaya çıkmasını önlemeye dönük politikaların oluşturulması sürecidir.
İktisatçılarca kullanılan araştırma yöntemleri;
1- Gerçekleri toplama,
2- Teori oluşturma ve test etme,
3- İktisat politikaları oluşturma biçiminde formüle edebiliriz.
İstihdam: Bir ulusal ekonomide, mal ve hizmet üretiminde görev almak üzere çalıştırılmaya hazır nüfusa istihdam denmektedir. Neo-klasik iktisatçılar ulusal ekonominin her zaman Tam İstihdam seviyesinde, yani tüm üretim faktörlerinin en optimal ölçülerde üretimde kullanıldığı varsayımını kabul etmişlerdir. Oysa 1929 Buhranı sonrası, Keynesyen İktisatçılar ekonominin eksik istihdam koşullarında da çalışabileceğini ve dengede olabileceğini öne sürmüşlerdir
Kalkınma: Ekonomik büyüme ülkenin üretim hacmindeki bir artıştır. Dolayısıyla ekonomik büyüme sadece sayısal bir kavram olarak ele alınmaktadır. Oysa ekonomik kalkınma ekonomideki niteliksel gelişmelerdir. Ekonomik kalkınma toplumun yaşam standartlarında, üretilen malların kalitesinde veya üretim organizasyonunda iyileşmeler yaşanan bir ortamı ifade etmektedir.
Kalite Farklılaştırması: Firmalar kendilerine rakiplerinden farklı bir konum oluşturmak için, aralarında kalite farkı olmayan malları farklıymış gibi göstermeye çalışırlar. Buna kalite farklılaştırması denilir. Bazı mallarda kalite farklılaştırması yapmak mümkün olmayabilir (akaryakıt, bankacılık, seyahat vb.) bu durumda firmalar hizmetlerinin farklı olduğu iddiasında bulunurlar buna hizmet farklılaştırması denilir.
Kapitalizm: Özel mülkiyet, insan ve doğa tarafından yaratılan sermayenin özel kar için kullanılmasıyla belirlenen ekonomik bir örgütlenme düzenidir.
Karar birimleri: a) Ev halkı (Aile), b) Firma c) Devlet
Kardinal fayda: Ölçülebilir fayda
Karlılık(rantabilite): Kar ile bu karı sağlamak için kullanılan sermayeye olan oranı ifade eder. Kar/sermaye.
Kartel: Aynı konuda faaliyet gösteren firmaların hukuki varlıklarını yitirmeden bir araya gelmeleri. Kartel Cinsleri; Miktar Kartelleri, Bölge Kartelleri, Fiyat Kartelleri, Alış Kartelleri
Kıtlık: Bulunabilen kolay veya güç elde edilebilen, fakat insanların bütün gereksinimlerini karşılayabilecek kadar çok sayıda olmayan her mal için kullanılır.
King yasası: Tarımsal ürünlerde arzın az olması; üreticinin eline daha çok para geçmesi sonucu doğmuştur.
Kayıtsızlık Eğrileri: Birbirini hiçbir zaman kesmezler, Eğimleri negatiftir, Orjine göre dış bükey eğrilerdir, Sonsuz sayıda kayıtsızlık eğrisi çizilebilir.
Lüks mal: Gelir esnekliği birden büyük olan mallara denir
Makro iktisat: İktisadın, bir bütün olarak ekonomiyi ve toplulaştırılmış ekonomik davranışı inceleyen bölümüdür.
Mal: İhtiyaçları tatmin etme özelliği taşıyan fiziksel varlıklardır.
-Ekonomik mal: Elde edebilmek için mutlaka belli bir çaba harcanması veya bir bedel ödenmesi gereken maldır.
-Serbest mallar: Doğada her istendiğinde bulunabilen ve çaba sarf etmeden elde edilebilen mallardır.
-Tüketici malları: Tüketicinin ihtiyaçlarını doğrudan karşılayan mallardır.
-Üretici malları: Diğer üretici malları ya da tüketici malları üretiminde kullanılan mallardır.
-Dayanıklı mallar: Elde edildikten sonra uzun süre fayda sağlayan mallardır.
-Dayanıksız mallar: Fayda sağladığında yok olan , biten mallardır.
Marjinal Analiz: Mevcut koşullar değiştiği zaman ne olacağının incelenmesidir.
Marjinal fayda: Son tüketilen birimin bize sağladığı yarar.
Mübadele(değişim): Bir mal veya hizmetin başka bir mal ve hizmet ile yada para ile değiştirilmesine denir.
Marjinal Maliyet: Üretimdeki bir birimlik artışın toplam maliyette meydana getireceği artışa marjinal maliyet denir
Marjinal tasarruf: Bir önceki toplam tasarruf ile bir sonraki toplam tasarruf arasındaki farktır.
Mikro iktisat: İktisadın, mevcut durumu inceleyerek insan davranışı ve insanların piyasa, endüstri, firma ve birey gibi nispeten küçük birimlerle ilişkili tercihlerini İnceleyen bölümüdür.
Milli Gelir: Ekonomi Bilimi'nin tanımladığı dört üretim faktörü olan doğal kaynaklar, emek, sermaye ve girişim üretim faktörlerine dağıtılan rant, ücret, faiz ve kar gelirlerinin toplamı Milli Gelir'i verir. Milli Gelir, GSMH değerinden Amortismanlar ve Dolaylı Vergiler düşürüldükten sonra bulunan bir değerdir. Milli Gelir, üretim faktörleri arasında, her bir üretim faktörünün mal ve hizmet üretimine kattığı ve hak ettiği pay kadar dağıtılabiliyorsa, yani bir haksızlık söz konusu değilse, bu duruma Adaletli Gelir Dağılımı diyoruz. Eğer, bir veya birden fazla üretim faktörü milli gelirden hak ettiğinden daha fazla pay alıyor ise, bu duruma Gelir Dağılımı Adaletsizliği diyoruz.
Nominal gelir: Memurun aldığı belli miktardaki para
Normatif iktisat: Toplumsal refahın en üst düzeyde sağlanabilmesi için ne olması gerektiğini inceler.
Nokta esnekliği: Talep doğrusu üzerindeki herhangi bir noktanın esnekliği.
Ordinal fayda: Karşılaştırabilir fayda
Özel mülkiyet: Üretim araç ve faktörlerine sahip olma.
Ölçeğe göre getiri: Üretimin ölçeği arttıkça bu artışa bağlı olarak üründe nasıl değişiklik olduğunu açıklamak için kullanılan bir kavramdır.
Para: İş bölümü ve uzmanlaşmanın doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan bir ölçü birimidir.
Philips Eğrisi: A. William Phillips'in ortaya koyduğu bir yaklaşım olması nedeniyle, onun soyadı ile anılan bu analiz, bir anlamda içinde enflasyonun şişkinliğini barındıran nominal ücretler ile istihdam seviyesi arasındaki ters orantılı ilişkiyi tanımlamaktadır. Pek çok ekonomist bu ilişkiyi, bir ölçüde enflasyon ile işsizlik arasındaki ters orantılı ilişkiyi tanımlayan bir analiz olarak ele almayı tercih etmiştir. Yani, her ulusal ekonomi bir miktar işsizliği azaltmak için bir miktar enflasyona, bir miktar enflasyonu azaltmak için bir miktar işsizliğe katlanmak zorundadır.
Piyasa ekonomisi: Girişim özgürlüğü + özel mülkiyet
Piyasa: Gerek mal ve hizmetlerin, gerekse üretim öğelerinin alıcı ve satıcılarının karşı karşıya geldiği ve ekonomik kararların verildiği ortamdır.
Piyasa Dengesi: Piyasa dengesi, bir malın talep edilen miktarının arz edilen miktarına eşit olması durumudur. Piyasanın dengede olması için satıcıların satmak istedikleri veya satmayı planladıkları, miktarın fiilen sattıkları miktara ve alıcıların satın almak istedikleri veya satın almayı planladıkları miktarın, fiilen satın aldıkları miktara eşit olması gerekir.
Piyasa Ekonomisi: Üreticilerin ve tüketicilerin, arz ve talep koşullarına bağlı olarak aldıkları ekonomik kararlara uygun kaynak dağılımının gerçekleştiği ekonomik yapı için kullandığımız bir tanımlamadır.
Pozitif iktisat: İktisadın, mevcut durumu inceleyerek ne olduğunu belirmeye çalışan ve değer yargısı içermeyen bölümüdür.
Rasyonel Davranış: Tercih yapmak veya karar almak durumunda olan bir iktisadi birimin kendi hedefine uygun biçimde hareket etmesidir.
Reel gelir: Gerçek satın alma gücüdür.
Rekabet kurumu: Birden çok kişinin bir amaca ulaşmak için yaptıkları yarışa denir.
Servet: Herhangi bir anda var olan mal-mülk, varlık, zenginlik veya ekonomik mal stokudur.
Sosyalizm: Üretim, dağıtım ve değişim araçlarının ulusallaştırılmasıdır.
Stagflasyon: İngilizce durgunluk (stagnation) ve enflasyon (inflation) kelimelerinin birleştirilmesinden üretilmiş olan stagflasyon, ekonominin durgunluğun yaşandığı bir ortamda yüksek bir enflasyon ve işsizliği de beraber yaşaması sürecidir. Yani, üç ekonomik sorun bir arada yaşlanmaktadır. Bu durum, Phillips Eğrisi yaklaşımının da artık 1970'li yılların dünyasında geçerli olmadığını göstermiştir. Özellikle, Vietnam Savaşı ile birlikte ABD ekonomisinde görülen sorunlar ve Petrol Krizi ile birlikte dünyanın önde gelen ekonomilerinde 1970'li yıllarda gözlemlenmiş bir özel ekonomik dengesizlik sürecidir.
Talep şedülü: Bir malın farklı fiyatları ile bu fiyatlardan talep edilen farklı miktarları göstermekte, talebin yapısını ve özelliklerini ortaya koymaktadır.
Tamamlayıcı mallar: Biri olmadan diğeri kullanılamayan (şeker ve çay, otomobil ve benzin)
Tasarruf: Kullanılabilir Gelir'den tüketim harcamaların karşılanmasından sonra, bireyler ve kurumlar tarafından halen harcanmamış bir artık değer kalır ise, bu değer tasarruf olarak adlandırılır. Makro ekonomide Toplam Yurtiçi Tasarruflar ifadesi ile geçer.
Tasarruf Paradoksu: Halkın daha yüksek oranda tasarruf etmesi ile tüketim harcamalarının azalmasının, yatırım harcamalarında da daralmaya neden olması nedeniyle, ekonomik büyümenin yavaşlaması ve tasarrufların azalmasıdır. Yani, tasarruf eğiliminin artması uzun vadede toplam tasarrufların azalmasına yol açmaktadır. Bu durum bir paradokstur.
Tekeller Nasıl Doğar: Doğal kaynaklara tek başına sahip olunabilir, En güçlü tekeller yasalarla oluşturulur, Fiili bir durumdan yararlanılır, Tekeller anlaşmalar yoluyla (imtiyaz sözleşmeleri) ortaya çıkabilir.
Tüketici: Mal ve hizmetleri doğrudan doğruya kullanarak gereksinmeleri tatmin eden insana denir
Tüketici Dengesi: Tüketicinin mal ve hizmetleri kullanarak fayda sağladığını biliyoruz. Tüketicinin amacı ise, belli şartlar altında ulaşabileceği en yüksek faydaya ulaşmaktır. Bu amaca ulaştığında tüketici dengededir. Bu durumda tüketici dengesi; tüketicinin belli şartlarda en yüksek tatmini elde ettiği durumdur.
Tüketim: Gelirin harcanmayan kısmıdır.
Tümdengelim: Teoriden hareket ederek gerçeklerin incelenmesi, yani genelden özele gidilmesidir.
Tasarruf: Bugünkü tüketimden vazgeçme ya da ileriki bir tarihe atma, harcanmayan gelir.
Talep: Satın alma gücü ile desteklenen isteğe denir.
Talep miktarındaki değişim: Diğer değişkenler sabit iken sadece fiyatın değişmesi.
Talep değişimi: Fiyat sabit iken diğer değişkenlerin değişmesiyle talepteki değişim.
Talep kanunu: Bir malın fiyatı düştükçe alıcıların ondan talep edecekleri miktarların artması, fiyatı yükseldikçe bu miktarların azalmasıdır. Yüksek fiyat düzeyinde talep edilen miktarların azalması iki etkiye bağlıdır. Bunlar ikame ve gelir etkileridir.
-İkame etkisi: Diğer tüm değişkenler sabit iken (ceteris paribus) bir malın fiyatı yükseldiğinde, öteki malların fiyatlarına oranla, bu malın göreceli fiyatının artması.
Talebin fiyat esnekliği: Bir malın fiyatındaki göreli bir değişme karşısında o malın talebinde meydana gelen göreli değişmeye denir.
Talepteki kayma (azalır-tersi artar): Tüketicinin azalışı-tüketicinin zevkinin o malın aleyhine değişmesi-tüketicinin gelirinin düşmesi-ikame malın fiyatının düşmesi-tamamlayıcı malın fiyatının yükselmesi.
Tröst: Aynı konuda faaliyet gösteren firmaların hukuki varlıklarını ve bağımsızlıklarını çeşitli derecelerde kaybetmeleri ile ortaya çıkarlar. Voting Tröst (hissedarlık yetkilerinin devri), Füzyon (Firmalar kendilerini fesheder ve tek bir firma çatısı altında toplanırlar), Holding (Hukuki olarak firmalar korunmakta ancak ana teşebbbüs her şeye hâkim olmaktadır) Kozern: Rekabetin engellenmesi yerine büyümenin maliyetleri düşürücü etkilerini kullanma amaçlı birleşme şeklidir. Korner: Spekülatif (haksız kazanç) amaçlı birleşmelerdir. Önce mal piyasadan toplanır, yapay olarak fiyat yükseltilir, ardından yüksek karlarla satış yapılır. Ring: Yine spekülatif amaçlıdır, menkul kıymetler borsasında görülür. Hisse senedi (aksiyon) ile borç senetlerinin (obligasyon) alım satımında rekabeti ortadan kaldırmayı hedefler.
Tümleme yanılgısı: Birey için doğru olanın grup için de doğru olacağı şeklinde hatalı bir sonuca ulaşılmasıdır.
Üretim: Fayda yaratma faaliyetidir, iki şekilde olmaktadır.
1- Üretim faktörü kullanarak nesnelerin miktarının arttırılmasıyla yapılan üretim
2- Yaratılmış değerlerin faydasını arttırarak yapılan üretim
Yatırım: Ekonomide belli bir dönemde sermayeye yapılan net eklenti veya stoklardaki değişim
Verimlilik (prodüktivite): Üretilen mal ve hizmet miktarıyla üretimde kullanılan kaynaklar arasındaki oran.çıktı/girdi
Veraset kurumu: Hayatta iken sahip olduklarını öldükten sonra geride kalanlara bırakabilme.
Zorunlu İhtiyaçlar: İnsanın yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli olan ve karşılanması zorunlu olan gereksinimlerdir.
Zorunlu olmayan ihtiyaçlar: Karşılanmaları yaşamsal olmayan, ancak tatmin edildikçe insanlara haz veren ihtiyaçlardır.
Emeğinize sağlik cok guzel bilgiler veriyorsunuz
YanıtlaSil